Note: Please fill out the fields marked with an asterisk.

En güncel yorumlar yukaridadir:

 

12 HAZİRAN 2011 SEÇİMLERİ ve GÜNEY BELDESİ!

Günlerdir gözüm bu sitede:birileri çıkıpta seçim sonuçları üzerine yazı yazar mı? Ne gelen var ne yoran ne de rahatsız olan.Ünlü yazarımız A.Nesin'in 120 kitabından olan"AH BİZ EŞEKLER" de anlatılan durumun aynısıyla 2014 yerel seçimlerinde karşılaşırsak şaşırmayın. Bana bakmayın yaptım bir eşeklik bu yazıyı yazdım. AKP:308 MHP:95 çıkarsa ben 3 maymun olamam.Olsam olsam eşek olurup kulakları karanlığa dikip TEHLİKE anırması yapıyorum.İyi uykular CHP"ler.Saygılarımla.

 

Rahmi Aydın (15.06.2011 )


 

MİLLET VEKİLİ ADYI MUSTAFA BALBAYA BAŞARILAR DİLERİM.

 

İlhan Pektaş (04.06.2011)


 

SİLİVRİ ÜÇLEMESİ

Mart ayının altısında 24 ay doldu.Şu an 82 gündür;Özel bir hücrede yalnızlaştırılmaya yok edilmeye ve kişiliğine dinamit konmaya çalışılıyor.Bunlara karşın o kendini daha da bilgilendirerek ve yazarak güçlendiriyor.Son üçlemesi bunun kanıtı:ZULÜMDAR! Henüz OKUYAMADIM. Yorumu okuyunca yapaçağım. Seçim anketimin hala arkasındayım.Saygılarımla...

 

Rahmi Aydın (20.05.2011 )


 

BALBAY SİYASETTE

İzmir 2.bölge 2.sıra milletvekili adayı olan sayın Abim'e başarılar dilerim.Önçeki seçimlerde bölgesi CHP 6 vekil çıkartığından dolayı şimdiden milletvekili sıfatını kazanmış olarak görüyorum. Gelelim bu seçimlerde sonuçlar ne olur? Bence önümüzde 60 gün var.Derelerin içinden çok sular akar. Bu seçimde en çok bağımsız adaylar konuşulaçak. OY ORANLARI için tahminim şöyle:(+,-2) sapmasınıda eklersek AKP % 38-40, CHP % 32-34, MHP & 12-14, BDP & 7-8,kalanlarda diğer partilere gider. Saygılarımla. 12/04/2011

 

" ÖĞRETMEN Rahmi" (12.04.2011)


 

UFUKSUZ SİYASETÇİLİK ve GÜNEY BELDESİ

12 Haziran 2011 SECİMLERİNE ne kaldı? Güney tarihinde ilk kez bir aydınımız milletvekili olacak. Ne vatandaşlardan ne de Belediye Başkanı Cemal ALTAY ve ekibinden ses yok. Yoksa Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilciliğini yapmış bir kişiyi başka partiden mi aday olmasını bekliyorlardı? Lütfen tarih önünde cevap verin.Belediye sitisinde askere gidenler bile sekiz sütüna haber olurken neden iki satırlık bir haber konmasına izin verilmiyor? İrfan ÖZDAMAR hocamızın vefatını bile es geçtikten sonra sizleri söyleyecek sözüm yok. Sevgili dostum Turan Batur'un sevgili eşi aday olduğunda yazı yazmak için sıraya girenler nerde? Siz siyasal düşüncesi ne olursa olsun kendi insanlarınızı sahip çıkmazsanız çok dizlerinizi döversiniz.Lütfen biraz düşünün . SAYGILARIMLA.

 

Rahmi Aydın (11.03.2011)


 

Balbay'ın Giden İki Yılı Ankara/Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Kültür Merkezi'nde buğün önemli bir kutlamaya tanıklık ettim:BALBAY için büyük buluşma.Basından izleyenler izlemiştir. Ben resmi kutlama dışında ne olduğunu aktaraçağım. Saat 11'20 doğru merkeze vardık.Yanımda emekli bir öğr. arkadaş.İsmet AKIN yolda olduğunu tel. öğrendim.Önce kitap satın almak için kuyruğa girdik.En az 3 yerde satış yapılıyordu ve hiç kuyruk bitmedi.Bu arada Balbay'ın ÖĞR.emeklisi olan "Köy Entüs." amcası Kemal Balbay ve yegeni Ozan Çavdar ile karşılaştım.Akşama kadar kaldığımda hep yanlarındaydım.Salon yükünü almaya başladığı anlarda konferans salonunun kapıları açıldı. Önde bulunanlar hemen içeri girip yer kaptılar.Bize gelince her taraf dolmuştu.Hocam yaşlı olduğundan önde yer bulurum umuduyla içeri girdi.Sonradan TV gördüğümde Balbay'ın eşinin ve kızının yanındaydı.Bizler İsmet Abi ile girişteki yerde kendimize yer aradık .Oralarda doluydu. Zorla beton üzerinde bir yer bulduk.Önümüzden Yıldız KENTER, Bekir ÇOŞKUN ve DİĞERLERİ ALKIŞLAR ARASINDA asıl salona geçtiler.Biz içerdeki konuşmaları bilgisayar desteğiyle salondaki duvarda izledik.Önce Kenter,"Balbay'ın Mektubunu" okudu.Sonra Bülent Tanık Çankaya Bel. Bşk. olarak kısa bir konuşma yaptı.Sonra Fazıl SAY, SAHNEDE 4 eser çaldı.Bunlardan birisini Balbay'a adadığını söyledi.Sonra kısa bir söyleşi başladı.Ayaklarım oturmaktan uyuştuğu için yerimden ayrıldım.Gittim "Anı DEFTERİNE" kısa bir yazı yazdım.Tabi ki onun önüde kuyruktu. 

 

İmza salonu yükünü tutmuştu.Kitap imzalatmak için kuyruktan kuyruğa savruldum. Ümit ZİLELİ ile sohbet etme fırsatı yakaladım.Bülent TANIK ve Süheyl BATUM 'dan Balbay için (milletvekili adaylığı için) yardım rica ettim.Zamn su gibi aktı.Kemal Hoca ile uzun süre sohbet ettim.Saat 16.30 doğru elimde imzalatığım kitaplarım ile evin yolunu tuttum.Yalnızca Bekir ÇOŞKU'UN kuyruğuna giremedim.Ayrıldığımda bile 50 kişilik en uzun kuyruk onundu.İlhan Taşcı'nın bir kitabını alıp imzalattım.Ankara Büroda olduğundan bir gün çayını içmeye gideçeğim. Saygılarımla...

 

Rahmi Aydın (06.03.2011 )


 

DAVET Zor oldu ama sonunda oldu. Beldemizi Türkiye'de tanıtan;onurumuz, gururumuz ve değerli aydınımız hep içinde olduğu siyasete milletvekili olarak katılma arzusundadır. Hemşehrisi olarak desdeklemek görevimizdir.DUYULMASA DA bunun için değerli insanlarım harekete geçmiş durumdalar:CHP Başkanlığına(Sayın KEMAL KILIÇDAROĞLU ) DİLEKÇE kampanyası düzenlemişlerdir.Örneğini bulmak mümkündür.O kadar da önemli değildir.Yüreğinizden geldiği biçimde iki satırlık bir yazıyı;Kemal KILIÇDAROĞLU, CHP Genel Merkezi.ANADOLU BULVARI NO:12 SÖĞÜTÖZÜ/ ANKARA adresine gönderebilirsiniz. Sayın Abimin gönlünden geçen yer Ankara/ Çankaya (1. bölge), İzmir. Yaşadığı AYDIN. Ya da BURDUR.Ben Burdur'un milletvekili sayısının düşük olması ve 2 dönemdir aynı kişinin mecliste olması nedeniyle Burdur' a 1. sıra dışında sıcak bakacağını sanmıyorum. Bu benim görüşümdür.Siyaset cadı kazanı gibi kaynadığndan olayları öngörmek zordur. Kendisine mektup yazmak isteyenler için adresi: L tipi 4 Nolu Ceza İnfaz Kurumu F:12 SİLİVRİ /İstanbul Saygı ve sevgilerimle... 

 

Rahmi Aydın (23.02.2011 )


 

SİLİVRİ NOTLARI

Cumhuriyet Gazetesinin oluşturduğu kısa adı CUMOKlularla birlikte tutulan otobüs ile Ankara'dan 17/02/2011 saat 23'de yola çıktık. Çoğunluğunu bayanların oluşturduğu ve yaş ortalamasının 50'nin üzerinde olduğu yürekleri sıcacık Atatürk sevgisiyle dolu olan insanlarla birlikte gittim ve geldim.Hele de kafilemizde 1921 doğumlu bir amca ile 80'lik bir ninenin bulunması bazıları için bir anlamı olsa gerekir. Yoları kuş misali aşarak sabahın ilk ışıklarında Silivri ilçesine oradan da mahkeme bölgesine vardık.Saat 9.30 da kontrollerden sonra kapılar açıldı.Salona girdik.Bizimle yargılanlar arasındaki mesafeyi biraz açmışlar.Sanırım 6 m. olmuş.Koyunlu kuzular gibi herkes el sallayıp "Balbay merhaba, Balbay beni tanıdın mı?..." Ben de elimi kaldırıp selamımı verdim.Öğleyin görüşme için dilekçeni ekle diye işaret ettim.Bir elimde son kitabı diğerinde gazetem.Dakikalar hızla ilerledi.Soğuk bir ses "lütfen izleyiciler yerlerine geçsin.Mahkeme başlayacak" uğultulu bir dalgalanma oldu.İzleyicilere ayrılan anfi görünümlü yere geçtik.Sanıklar yerlerine derken heyet geldi cübbeleriyle."mahkemeyi açıyorum..."diye ses duyuldu. Nefesler tutuldu.103.duruşma 13.Ağır Ceza'da başladı.Mah. Başkanı talep ve beyanlar için tutukları sıra ile söz verdi.İlk sözü Teğmen ÇELEBİ aldı.Tüm iddiaları tek tek çürüttü.-Bu bize kurulan pusudur... dedi.Salondan bıraksalar alkışlarla yıkılacak ama uyarı olduğundan kendimizi tutuyoruz.İzleyicerden birisi kendini tutamayınca hemen başkanın sesi"tutuklamayın fakat salondan alın." Görevliler hemen gereğini yaptı.Bu arada gözümün birisi salonun giriş kapısında Suat BALBAYı bekliyorum.Derken onun girişini gözledim.Bizim kısım tam dolu olduğu için solumdaki kısımda yer bulup oturdu.Sonra BALBAY tarihsel konuşmasını yaptı.Bakınız 19/02/2011 Cumhuriyet Gazetesi 7. sayfa ya da bu sitenin ana sayfası.Salon son gelenlerle tam doldu.Hesap ettik 300 kişilik izleyici kısmı var.Konuşmasında "siyasete gireceğini, halktan büyük güçün olmadığını, burada hukuk yok hu 'su gitmiş kuk kaldı.Bunun nedenide değerli mahkemenizdir.Ben çok çalıştım.Bunun karşılığı olduğunu düşünüyorum.Diğer iddiaların hiç birisi hukuka uygun değildir" anlamına gelecek akıcı bir konuşma yaptı.Gözlerim buğulandı.Sağ gözümden bir damla döküldü.Bilmiyorum kaç dakika konuştu.Sanırım 45 dak. falandı.Sonra Tuncay Özkan konuştu.Tüm izleyiciler nefesini tuttu onun konuşmasını dinledi.Onun konuşmasından sonra diğer tutuklu sanığa konuşma sırası geldiginde salondan Suat Abi'yi de alarak kafeterya kasmını çıktık.SALON çıkışında kuçaklaştım.Kendisinin geleçeğini telefonla öğrenmiştim.Akşam 22'ye kadar da birlikte olduk.Birlikte hem öğleyin hemde akşam görüşmeside de bulundum.Kafeteryada Ümit ZİLELİ ve Şükran SONER ile el sıkıştım.Ayrıca saat 9.20 civarında Celal ÜLGEN ve Mustafa ÖZBEK ile karşılaştım.Onun ile kısa bir konuşmam oldu. 12.30 ara verildi.

 

SİLİVRİ NOTLARI 2

Salon boşaltıld.Çoğunluk yemek kuyruğuna gitti.Bizde kapıda kalıp listelerin okunmasını bekledik.Salon kapısı açıldı.Görevli elindeki listeyi okumaya başladı.İsmi okunan kalabalığı yararak içeri giriyor.Sıra BALBAY'ın Listesine gelince İLK ÖNCE Suat Abi çağrıldı.Arkasından kendi adımı duydum.Salona yönelince görevli ismimi isteyince "listede var ama çizilmiş.Giremezsiniz "deyince şok oldum.Neyse kalabalık dağılınca son bir ümitle görevliye -Şu listeyi rica etsem bir daha bakarmısınız. deyince.;listeyi açınça adımı gördüm.Parmakl agösterince "tamam gir"komutuyla salona daldım.Herkes birileri çevresinde öbek oluşturarak oturuyor.Her zaman olduğu gibi Balbay en kalabalık gurup oluşturmuş Benim gelğiğimi görünce ayağa kalkıp kuçaklaştık.Konu konuyu açtı.Herkes bir konu üzerine konuşuyordu .Bu arada ünlü tiyatro sanatcımız Yıldız KENTER ilerlemiş yaşın akarşın baş köşeye oturtulmuştu .Onunlada sarmaş dolaş olduk.Toplam on kişiden fazlaydık.Konuşma sırasında herkesin içinde "dediğine geldim" dedi.Belkide son yıları hep birlikte yaşamıştık.Sürekli yanında da başk a yerdede siyasete girmesi geerektiğimi söylemiştim.Beldemizde yapılan imza kampanyasının fotografını isimleyerek verdim. Kitabını imzalatmak için bıraktım.Sohbetler "vakit doldu"sözleriyle noktaland ı.Tekrar sarılıp salondan ayrıldık.Öğleden sonraki celse 13.30 da açıldı.TA 18.40 ta bitti. Yaşasın yeni bir görüşme olanağımız oldu.Öğmenki işlemler yeni den yaşandı.

 

SİLİVRİ NOTLARI 3

 Yine engel çıktı.Yine aştım.Abimle bu kez az kişiydik. Uzun süre dertleştik.İzmir'den gelen emekli bir hocamızda yanımızda durdu.Zaman su misali aktı geçti.Abim sürekli okuyor.Bir sürü klasik sayıcak eseri bitirmiş:Mesnevi/Firdevs'ten...Saçlarının aklarları daha da belirğinleşmiş.Morali yerinde.Yeni bir güne umutla uyanan bir bilge gibiydi.Sonra yeniden aynı sesi duyduk."görüşme bitmiştir" Kucaklaşıp ayrıldık Salon boşaltıldı.Bekleme başladı.Akşama kadar kantinden içtiğim çayı hesap edemedim. 70 ML küçük bardak iki fırta hep bitti.21.30da kapılar açıldı.YENİDEN SALONU DOLUŞTUK sabah olan 300 kişiden 60/70 kişi kalmıştık.Hakim uzun süre dilekçerin karşılığını okudu.Sonra tahliyerin hepsi 2-1 e karşın 26. kez reddedildi.Celse kapandığında saat 22 ye yaklaşmıtı Uzaktan el sallayarak Balbay'ı selamladım..Salondan çıktık.Kimliklerimizi geri aldık.Suat Abi ile vedalaştık.O özel aracıyla yola düştü biz de otobüsümüzle.Ankara'ya 05 te indik...Yorgundum ama tarihsel sorumluluğumu yerine getirmenin verdiği güçle evimin yolunu tuttum.

 

Rahmi Aydın (20.02.2011)


 

Hemşeri Desteği. 18/01/2011 Cumhuriyet Gazetesi'nin 7. sayfasındaki başlık buydu.BALBAY'A ÖZGÜRLÜK CHP'NİN ONURUDUR yazıyordu pankartta.450 İMZA TOPLANMIŞ.Belde'min güzel insanlarına teşekkür ederim.Bu kampanyanın beldemizden çıksaydı daha da sevinecektim. Olsun buna da şükür.Hele Belediye BAŞKANIMIZI böyle bir kampanyada görmek beni mutlu etti. Darısı SİLİVRİ MAHKEMESİNE KALDIRILACAK BİR ARAÇTA...

Rahmi Aydın (28.01.2011)

 

 

YİNE BEN

Yüzüm yok.Biliyorum.Fakat birilerinin bu işi yapması gerekiyor.Ama olmuyor.OCAK ayının son iki haftası oldukca önemli iki habere yataklık yaptı.Birincisi yeniden başlayan 2 nolu dava için BELDEmizden üç değerli aydınımızın davayı izlemek için Silivri Mahkemesine gitmiş olması.Bunlar; Metin AYDINSOY (Balbay'ın eski komşuşu ve ilkokul arkadaşı),Hamza KALI ve Orhan BATBAY.Silivri Davaları tarihimizde daha çok konuşulacak. Onun için tarihe tanıklık etmek isteyen her yurttaşın görevi.Gidenleri orada Balbay-Doğduğum ve çoçukluğumun geçtiği Burdur-GÜNEY'DEN ARKADAŞLARIM diye seslenmiş.Herkesin içersinde "bizim için gurur kaynağı oldu.Göğsümüz kabardı.Gururlandık..."(Orhan BATBAY)Fakat oradaki görevlinin işgüzarlığı yüzünden öğle yemeği arasında yüzyüze sarmaş dolaş olamamışlar.Uzaktan (5-7 metre) defalarca konuşup selamlaşmışlar.Beldemizde yaşayan diğer aydınlarımızıd a aynı durumda görmek dileğiyle.

 

Rahmi Aydın (28.01.2011)


 

 

Zulümhane-Silivri Toplama Kampı 1 Cumhuriyet Kitapları .

Ekim 2010 335 sayfa. 3 bölümden oluşuyor;"1-Bir Ergenekon ki! 3-Silivri Hapishanesinde Yaşam 2-Suçlamalara Yanıtlarımdır" dan oluşuyor. Ünlü SS Bakanı GOEBBELS'İN "Öyle büyük yalan üret ki kimse karşı çıkamasın"la başlıyor:Mevlana ile bitiyor. Yalanı öyle büyük ürettiler ki birinci derecede bulananların bile ceyreği inandı.En yakın ilkokul arkadaşı bile defalarca İstanbul'a gitmesine karşın SİLİVRİnin yanına bile uğrayamadı.Hep gerekçeler üretildi.Yalanlar türetildi.Yok sayıldı. Ama ben şahit oldum.Kitabında sözünü ettiği manevi annesi babasıyla tanıştım.Bir emekli bir aile:Rahmi Bey/Saniye Hanım. Kaç kişi "geçmiş olsun"diye mektup yazabildi? Bırak duruşma salonunu gitmeyi. Kitapta Balbay, kendini sorguluyor.Akıl ve tarih karşında berat ediyor.

 

Rahmi Aydın (05.11.2010 )


 

24.Kitap/ Zulümhane Bal veren arı gibi yeni kitabı çıktı.Ama bulmak şu an zor."Pazartesi gelir ve kesin kalır" dediler.Fakat salı günü kitabı bulurum diye Cumhuriyet Ankara Bürosuna gittim.Aradım taradım yok.Orada çalışan hemşehrimin önerisiyle 20 adet kitabı sipariş verdim.Ama elime henüz ulaşmadı. İçeriğini basından öğrendim. 2O KİTABI DAYANIŞMAMI göstermek amacıyla aldım.Dağıtabildiğim kadar dağıtacağım.Kalan benimdir. Kitabı okuyunca yazıyı tekrar yazacağım. Hale ne gerekçeyle olursa olsun;iki satır mektup bile yazamayanlara duyrulur. Not!Yapılan iyilikler, yardımlar söylenmez ama çevremdeki köylülerimi görünce bunu mecbur oldum. Tarihede bir not düştüm! Saygılarımla.

 

Rahmi Aydın (26.10.2010)

 

Kimse VAR MI? Ses VER!

Bu sözler enkazda kullanılıyor. Bazıları yazıyı biraz kızacaklar ama varsın kızsınlar. AGBD HAKKINDA YAZI yazdım.Bir kişi de çıkıpta yazının şurası eksik burası böyle olmalı diye hiç bir şey yazamadı... Kusura bakmayın Güney Mezarlığı GİBİSİNİZ. Sesinizi kaybetmişsiniz.Avrupa'da yeterli yetişmiş insan gücü var. Ama dernek konusunda konuşaçakları yok mu? Kusura kalmayın ben hala 68 ve 78 kuşağına takıldım da... Yorum sizin! Saygılarımla. 

 

Rahmi Aydın (21.10.2010)

 

BALBAY'IN DEĞERİ

Tutuklanmadan önce kafamda hangi ülke sorunu varsa bürosuna gider konuşurdum.Şimdi ise elinde yalnız kalem kağıtla yalnızca haftada iki gün olayları yazabiliyor. O da genel konular üzerine... Gazeteci için bayat haber bir gün önceki haberdir. Şu günlerde TÜRBAN denen ümmetciliğin resmi idolojisini; ünüformasını tartışıyorlar. Şu an atanan çoğunluğu "türbana özgürlük" hareketinin altına imza atan rektörlerce yönetilen üniversitelerden ne beklenecek? Yasa var uygulayacak kurum ortada yok.Ne yapıyorsunuz diyecek yargıda yok.Bunlara bir de CHP'nin yeni başkanının "sorunu çözerim"söylemiyle ortalık toz duman.CHP'nin yanlış çıkışı AKP VE MHP ye koz verdi.CHP 'ye göre "üniversitelerde türban serbest olsun, kamuda diğer okullarda yasak".Siz bunun önünü açarsanız bu ayrık otu gibi TC'yi bitirsiniz.Bunu görmek için "İRAN"örneği önümüzde duruyor. Ağabey, eğer özgür olsaydın sanırım siz de aynı şeyleri söylerdiniz.Çünkü aklın yolu bir. Selam ve saygılarımla.

 

Rahmi Aydın (14.10.2010 )

 

AGBD ÜZERİNE

12/09/2010 Tarihli sayın abimiz ve dernek başkanından bana özel bir mektup göndermiş. Bana özel bilgilerde söyleniyordu.Ama bunun buraya konu olmasının nedeni konusunun çoğunun AGBD'le ilgili olmasıdır. Büyük umutlarla başlanan her eylem bazen umutsuzluklarada neden olabiliyor.Dernek tüzüğü konusunda kulaktan duyma bilgiler dışında bilgim yok.Bir de kişilerin konu açılıpta anlattıkları var bir de... Demokrasi örgütlü toplum ister.Dernek, toplumun ortak dilidir. Dernekte sıkıntılar olduğu bir gerçek;anladığım kadarıyla bir gurup " biz biliriz ve yönetiriz"mantığı sonucu "bu işten bir şey çıkmaz "mantığı , kendi istemlerini derneğe dayatma mantığı...Sizlere sorarsak en az on neden daha sayabileçeğinize eminim.SONUÇ, dernekten istenilen sonuç alınamadı.Üye kaybı yaşandı ya da üyeler aidatlarını düzenli ödemiyorlar.Bir araya gelemiyoruz... Haddim olmayarak bir kaç öneri bulunaçağım. 1-Güvenilir birileri tarafından tüm AVRUPA'da yaşayan tüm hemşehrilerimize ulaşarak neden dernek bu kadar güçsüz?Sizce hatalar nerede? Ne yapılabilinir? sorusunun yanıtını sormak.UNUTMAYIN. Akıl sormak ve danışmak en ucuz en etkili yol.Fakat uygulaması en zor şeydir. 2-Derneğin zeminini genişletmek.Bulunan tüm üyelere çeşitli çalışma guruplarında görev vermek.YOKSA her ülke temsilcisi seçmek.Almanya'nın üst şemşiye örğütü olmasını sağlamak. 3-ÖNCE kültürel ve sosyal etkinliklerin geliştirilmesi yapılabilinirse bunun ekonomik boyutuyla desdeklenmesi. 4-Avrupa'da ve ülkemizde okuyan gençlere eğitim-öğretim ve üniversite eğitinin başta ekonomik boyutuyla desteklenmesi. 5-Etkinliğin bir ayağını en kalabalık olunan AĞUSTOS ayının ilk haftasında "pilav günü " gibi cevrede (Güney'de) seçilin yerde piknik düzenliyerek başta Denizli v e çevre illerde yaşayan halkımızı davet edilmesi .Bunun yapılması için belediyeden yardım alınması. 6-Pikniğin arkasından "gurbetteki değerlerimiz" adıyla her yıl bir meslek gurubunu tanıtmak onlarla söyleşi yapmak. 7-Dernek yönetimi hakkında çevrenizde bulunan derneklerden (alevi dernekleri bunları iyi yapar) bilgi almak. 8-Diğer öneriler... Benim aklıma şu an bunlar geliyor. Balbay, konusu var mektupta...Ne yapabilirim? diye soru soran kişelere derim ki (önce sitelere burası dahil) oturup mektup yazmak...yeter! derim. ADRES: L TİPİ 4 NOLU CEZA İNFAZ KURUMU F:12 Silivri- İSTANBUL Selam ve sevgiler.

 

Rahmi Aydın (24.09.2010)


 

SİLİVRİ'DEKİ HUKUK VE TRAJEDİ

Uzun bir zamandır çok isteyipte gidemediğim Silivri'ye sonunda gitme fırsatını gerçekleştirdim.Bu ziyareti gerçekleştirmemde yardımcı olan kardeşi Suat BALBAY'a, değerli insan eski savcı/hakim şu an Eskişehir'de avukat; Koray CANDAN (SSK dan emekli memur: YÖRÜKLER sülalesinden İsmail Abinin oğlu,Zihni BEGBURS'UN torunu)teşekkürlerimi borç bilirim. 02/09/2010 2.davanın 78.duruşması sabah 9.15 ile 18 saatleri arasında salond a bulunarak izledim.Sayın abimiz ile sabahleyin 5 metrelik uzaklıktan hal hatır sorarak işe başladık.Arkasından davaya başlandı.USUL konusunda konuşma yapan kişilerden birisi abimizdi.-Bu dava görüldükçe uzuyor.Daha önçe 'İstanbul'dan Ankara'ya giden tabelada 200 km yazıyor, ilerliyorsunuz 250 km yazıyor'diye örnek vermiştim.En son AKP'nin kapatılma davasının dosya ve eklerini istediniz.Böylece 100 klasör daha eklenmesine yol açtı.Bu şekilde kararlar alarak mahkemenin yükünü daha da artırıyorsunuz.Bu davanın sonunu değil çoçuklarımız, torunlarımız bile göremeyecek.Bu dava da deliller,çok büyük ölçüde bilgisayarlardan elde edilmiş dijital veriler.Cezayı peşin, hukuku taksit taksit uyguluyorsunuz...Barolar Birliği'nin yayınına göre "TUTUKLAMA SUÇU " işlemektesiniz.Sizler de kamuoyu önünde neredeyse bizden daha önde sanık haline gelmektesiniz.Mahkeme heyetinin görevden çekilme konusunu ciddi olarak düşünmesini istiyorum dedi. 12,10 arasında abimle salonun ortasında bulunan bölümde kucaklaştık. Hasret giderdik. 546. gününde tığ gibiydi .Morali yerindeydi.Avukat Koray'da hukuken yardım edebilmek için kuş gibi oralarda çırpındı durdu. Görüşme 13.15 te bitti. Sırada savunmasını yapan zanlının ifadelerini izledik.Arada diğer tutuklu zanlılarla konuştum. Balbay'ın koğuş arkadaşı bölücü başı Apo'yu Kenya'dan alıp-gelen emekli albay ATİLA UĞUR dayım Fevzi Beyburs'la ve Hakkı PAŞA'mızın mesai arkadaşı olduğunu öğrendim. Bana göre SİLİVRİ DAVASI Hukuksal boyutu hiç olmayan bir TRAJEDİye dönüşmüş durumda olduğunu kalmış ve izlemiş olduğum saatler içersinde gözlerimle gördüm, kulaklarımla işittim.Özetle bu davayı bizim nesillerinde ceşitli açılardan inceleyerek hiç unutmayacaklarını eminim. YOL dönüşünde YILMAZ TURAyıKÖRFEZ'deki evinde ziyaret ettik.Ailesine ve kendisini kucak dolusu selam ve saygılarımı sunarım.AYNI duygu ve düşüncelerde yol arkadaşlarıma ve kıymetli ailelerine... Selam ve saygılarımla. 

 

Rahmi Aydın (03.09.2010)


 

"ZAMANI DEĞİL" C.ALTAY

Sayın CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU -Burdur aydınların gazetecilerin kenti.Mustafa BALBAY*ın BURDURU*DUR...demiş.21 Ağustos 2010 Burdur Mitingi. Özetle özdeştirme yapmış.Aynı tutumunu Yeşilova*da da sürdürmüş.Beldemizide uğrayıp bizleri onurlandırmıştır. Fakat Beldemizle BALBAY henüz özdeştirilememiştir.Henüz hiçbir yere adı verilmemiştir. Tüm başvurularımıza karşın. Gerekçe ana başlıktadır. Yorum sizlerin! Saygılarımla.

 

Rahmi Aydın (23.08.2010)


Ben Suat Balbay.

Bu siteyi Rahmi Aydın aracılığıyla öğrendim.Bir Güney'li olarak gurur duydum.Ağabeyime ayrılan sayfalardan memnun oldum.Silivri'ye gittiğimde ağabeyim Mustafa Balbay'a bu siteyi anlatacağım.Balbay ailesi olarak bu sitenin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.Tekrar görüşmek dileğiyle...

Tüm Güneylilere selamlar.

 

Suat Balbay (17.06.2010 )

 

BALBAY'IN YAKINLARI

Bilindiği kadarıyla "Balbay" soyadını gururla taşıyan bir çok kişi var. Bunlar haftanın her çarşambası "SİLİVRİ GÖRÜŞLERİNE" gidiyorlar. Orada yaşananları basın yoluyla öğreniyoruz. Fakat durumuyla ilgili şu siteyi daha ne bir haber ne de kutlama geldi. Elbette yeğenim bu siteyi övgü almak için kurmadı.Fakat iki satır yazı yazsanız ne olur? Bunu ben ismini vermeyeyim kişi ya da kişilerden beklemiyorum...AMA HALEN BİRİLERİNDEN bekliyorum. Sayın Balbay ailesi;ben"GODO'YU (İsim hatalı olabilir)BEKLİYORUM". Üzüldüğüm başka bir noktada 12 eylül faşizminde aydın olarak bedel ödeyenlerin ortalıkta yanmış bitmiş mum gibi yok olmalarıdır. Bazılarıda beni eleştiriyordur. Varsa söyleyecek sözünüz burası er meydanıdır.LÜTFEN BUYRUN. " Sülçi-lisan ettikse af ola"

Saygılarımla ...

 

Rahmi Aydın (10.06.2010)


 

Bu siteyi daha ikigün önce öğrendim ve sık kullanılan lara ekledim.
Güney e ,Güney li ye ait tüm siteler değerlidir. Tek taraflı olmadan,birbirimizin görüşüşlerini,düşüncelerini açıkca yazarak birbirlerimizle iletişim kurmamızın sağlanması en büyük arzumdur. Sonra hiç bir kişinin kendini başkalarından büyük görüp diğer kişileri küçük görmesini insanlar arasında arzulanmayan,istenmeyen birdurum olduğunun bilinmesini hatırlatıyorum.

 

Nafi Afacan. Emk. öğrt. Güney. (14.02.2010)


 

Sayın AĞABEY,

Bu dizeleri haksız yere 330 gündür "Silivri Tutukevi'nde" arasında yazıyorum.Yüreklerin kulakları sağır olduğu zamanlardayız. Sanki siz hiç yokmuşunuz v e yaşamamışsınız ve de yaşamaya üretmeye sürdürmüyormuşunuz gibi. Yaşadıklarınız "türkü"nün dizeleri gibi...Dar günümde dostum düşmanım belli oldu. ...Hani benim ile lokma yiyenler/Gölgemin altında konup göçenler/sizi gidi dar günümde kaçanlar/der ağlarım... Benim de elimden fazla bir şey gelmiyor.En büyük yardımcın yine onu yükseltmeye çalıştığın "Cumhuriyet "gazetemizin sahip çıkmasıdır.Yoksa ekonomik olarak sizi bitirirlerdi. Dayan!Yanındayım.Belden seni yok sayıyor.Sitelerin başlarına"Abdulhamit Zaptiye"leri tutmuş.Ustadan siyasetçi olur mu hiç.Olmadı .Olamadı.Ama iyi "memur"oldu. SİZİ KUCAK DOLUSU SELAMLARIM. 

 

Rahmi Aydın (05.02.2010 )


 

DİL ÖDÜLÜ Mustafa Balbay'a 2009 DİL Derneğinin ÖDÜLÜNÜ alan kişiler arasında yer almıştır. Kendisini kutlar nice ödüller dilerim.

 

Rahmi Aydın (02.10.2009)


 

Tarihe Not

Sayın beldemizin resmi sitesinin Abdülhamit'ciler tarafından ele geçirilip yavan yazılar dışında yazıları ve düşünçeye yasak koymasını kınıyorum.SOL tarih, hep düşünce özgürlüğü için mücadelelerle özdeştir. Bunu yapanların hepsini "tarih affetsin"diyorum. VARSA tartışma ben buradayım.Gelin herşeyi aklın mahkemesinde yargılıyalım. Öyle mi sayın belediye başkanı ve ekibi?!? Saygılarımla...

 

Rahmi AYDIN (10.07.2009)


 

Busiteyi hazırlayanlara teşekkür ediyorum, harika bir site olmuş...

Elinize ve emeğinize sağlık....

 

Barış Akçahüseyin (17.04.2009 )


Sayın değerli aydınımız.. 
beldemizin yetiştirdi
ği kişilerden olan Cumhuriyet gazetesinin ANKARA temsilcisi Mustafa Balbay'ı Perşembe sabahı Saat 7'de evinden almışlardır. 
Sonra Istanbul'da 19 saatlik sorgulama 95 sayfa tutmus ve arkas
ından "devleti yıkma suçundan" cuma günü mahkemece tutuklanmıştır. Sağ salim yeniden görevine dönmesi dileğiyle, abimize geçmis olsun dileklerime sunarım. 


Rahmi Aydın (06.03. 2009)

 

BALBAYın Sağlık DURUMU

10 .07.2009 KANAL B 'de yayınlanan haber hepimizde heyacan yarattı. Olayın ayrıntısını kardeşi SUATdan telefonla öğrenmiş bulunmaktayım:Balbay daha önçeden kan değerleri için başvuruda bulunmuş.İstem kabul edilip işleme konmuş. SONUÇ:Sayın Abimizin hiçbir sağlık sorunu yoktur.Tüm sevenlerine duyrulur. Mahkemeside 20 Temmuzda başlayaçak. Abimizin Ağustos ayı icersinde aramızda olacağını tahmin ediyorum. Saygılarımla... R.Aydın Ank.10.07.2009

 

Rahmi Aydın (10.07.2009)


 

Projem GERÇEKLEŞİYOR mu?

Ayrıntısını "ziyaretçi köşesi"de antatmış olduğum Balbay'ın Evine Plaket" çalışmasını, sayın Fuat Balbay, sayın Ümit Zileli (Cumhuriyet Yazarı.ART'DE "Ses ver Türkiye'sunucusu) ve Cumhuriyet Ankara Bürosundaki kişilerle görüştüm.Büyük olasılıkla yaparız" dediler.Ayrıntıları görüşeçeğiz. Bilgilerinize...Selamlarımla.

 

Rahmi Aydın (13.06.2009)


 

Balbay'la Anılar 15 Şubat saat15'de Keçiören ADD Şubesi.

Konuşmacı: M.Balbay. Konu:Yerel Seçimler. Anılan saatte derneğimde bulundum.Gelmeden öncede eşe dosta haber verdim.Beldeden de Sayın Kebire Akın ve kızı Işık Akgün Akın oradaydılar.Belediye herzamanki gibi Yunus Emre Kültür Merkezinin küçük salonunu vermişti.Salon 100 kişilik ama bekleyen en az 500 .kişi.Yerim garanti olsun diyenler saatler öncesi bulabildikleri sandalyere mesken tutmuşlar.Akın ailesi bunu yapanlardandı.Saat 15'e doğru cepten -Nerdesiniz abi. "HEMEN geldik"dedi.Doğru anakapıya karşılamaya koştum .En az tanıdık dernek yönetiçisi ve dosları onu bekluyorlardı.Aracı yaklaştı ve indi.Kalabalığı yardım koşarak boynuna sarıldım.-Hoşgeldin ABİ."Hoşbulduk Rahmi'Bekleyenlerle herzaman yüzünden hiç eksek etmediği gülümsemeyle oradaki tüm kişilerle tokalaşarak toplantı salonuna yürümeye başlayınça kalabalıkta "Balbay gelmiş"sözleriyle dalgalandı.SALONU GİRERKEN BÜYÜK BİR ÇOŞKU veyer bulma çabası.Hani iğne atsan yere düşmez' lafı gibi oldu. Tabiki ben ev sahibi olduğimdan kapının ağızında zor bela yerimi aldım.Deniz köpürmesi gibi salon köpürdü.Sorularıyla düşündürdü.Söylemleriyle insanlaarın umutsuzluğunu yok etti.Bir saat kan revan içinde konuştu.Bitirirken herkes onu herzamanki gibi ayakta alkışladılar.

 

Rahmi Aydın (10.06.2009)

Tandoğan'dan İzlenimler

15 MAYIS 2009 öncesi oluşan havaya kaptıran ben,açaba meydandaki çiçek bahçesinde kimleri göreçektim.Termometrenin 38'c yi gösterdiği ortamda belli bir zamandan sonra yorgunluğunda etkisiyle herkes sığınaçak gölğe arıyordu.Gözüm tanıdık bir yüze ve pankartlara takıldı.Nerdesin Burdur ADD ,nerdesin YEŞİLOVA ADD, yok yok... Elim cep telefonuma gitti.ALO OZAN (Balbay'ın yeğeni) nerdesin? "Evdeyim"...Anıtkabir'in arka kapısından çıkınça sağda ART TV'in önündeki otobusün önünde Büyük harflerle BURDUR YEŞİLOVA, onun öndeki otobüsünde arkasında da Burdur yazıları yüreğime öyle bir su serptiki anlatamam:Koşar adımlarla otobüsün en arkasındakine yaklaştım.Açık kapısından içeri girdim.Kendimi tanıttım.-Güney'den kimse var mı? SORUM havada iken "hayır"."yalnız YAVUZKAN AKDOĞAN var.AMA o da şu an burada değil.Geldiği an yola cıkaçağız" dedi.Yorgun bir ses.-Hayırlı yolculuklar.MEMLEKETE ve Yavuzkan'a selamlar, deyip öndeki araça yöneldim.Orada da aradım tanıdık yüz.Orada da bulamadım.Onlarda tam kadro yola çıkmaya hazırlndıkları için onları yolcu etmeden indim araçtan.Doğru Zeki Kadem'e(Güney ORTAOKULdan HOCAM)gittim.Evi Maltepe'de.O sorunlu dizi ve ilerlemiş yaşına karşın meydandaymış. Şimdi sorum "aydın"geçinenlere NERDEYDİNİZ??????? 30 yıl önçe yani çobanlık yaparken halkım DEPELÇE nin Horoz Köyüne satılmasını seyredenler;şimdi de Mustafa Ali!mizin, Yeşilovalılarca sahip çıkılmasını seyredecekler!? AYDINLAR evrenselmiş mavalını(yalan,masallar,söylençeler) gidin kahve köşelerinde anlatın.

 

Rahmi Aydın (08.06.2009)


Sayın değerli aydınımız.. 
beldemizin yetiştirdi
ği kişilerden olan Cumhuriyet gazetesinin ANKARA temsilcisi Mustafa Balbay'ı Perşembe sabahı Saat 7'de evinden almışlardır. 
Sonra Istanbul'da 19 saatlik sorgulama 95 sayfa tutmus ve arkas
ından "devleti yıkma suçundan" cuma günü mahkemece tutuklanmıştır. Sağ salim yeniden görevine dönmesi dileğiyle, abimize geçmis olsun dileklerime sunarım. 


Rahmi Aydın (6. Mart 2009)

Atatürk Köşesi ☪

Dernek:

Kameramizdan..

Tavsiyeler


Hayat PAYLAŞınca Güzel

Sitemize beğendinizmi?